Sevgililer günü hediyesi veya kendiniz için işlevsel bir yol arkadaşı aradığınızda, Bluetooth kulaklıklar ilk akla gelenlerden biri olacak. Tabi kendisi başlı başına bir karmaşa olan Bluetooth ile nasıl olup da kulaklıkların çalıştırılabildiğini halen aklım almıyor. Halen bir bluetooth kulaklık için harcama yapabilecek paranız varsa ve bir sürü markanın modeli arasında kaybolduysanız, yolun sonuna varmanızı sağlayacak birkaç ipucu ile yardımcı olmak isterim.
Öncelikle piyasayı bir analiz edelim:
Piyasa, kulak içi ve kafa üstü modellerinin ağırlıklı olduğu bir ürün çeşitliliğine sahip. Kulak içi modeller ise, tam kablosuz (çoğu zaman tws olarak ifade edilir) ve kablosuz olarak ayrıştırılır.
TWS kulaklıklar, her 2 kulağınız için birbirinden bağımsız ürünler ve kutusundan oluşan bir üründür. O yüzden kutusu diye bir şeyden bahsedersek, ürünün satıldığı ambalaj değil, kulaklıkların içinde taşındığı; aynı zamanda şarj edildiği, toplam ürünün bir parçası olan bileşeninden bahsederiz.
TWS kulaklıklar, sağ ve sol kulağınız için birbirinden bağımsız 2 kulaklık ile gelirler; fakat gene de çalışma modu olarak tam kablosuz olmayabilirler. Her iki kulaklığı da ayrı ayrı, birbirinden bağımsız olarak kulağınıza takıp kullanabildiğiniz modeller artık ağırlıklıdır. Bununla birlikte, ünite modu veya master- slave (efendi ve köle) modu diyebileceğimiz bir mod vardır. Tüm bunlara ek olarak, kulak içi olup da kullandıktan sonra kutusuna koymak yerine, boynunuza indirebildiğiniz. Birbirine bağımlı kablosuz kulaklıklar da vardır. TWS kulaklıkları kutusunu şarj ederek güçlendirirken, bu kulaklıkların kendi üzerinde şarj girişleri vardır.
Ünite modu, bluetooth kontrol ve ana kontrol çiplerinin kulaklıklardan birinde olduğu çalışma biçimidir. Bu şekilde çalışan kulaklıklardan yalnızca bir tanesi kendi başına kullanılabilir. Örneğim: sağ kulaklık Master veya ünite ise, bağlantı sağ kulaklık üzerinden yapılır, ana kontroller onun üzerindedir ve sol kulaklığı kendi başına kullanamazsınız. Sol kulaklık ancak sağ kulaklık aktifken çalışabilir.
Ünite modunda çalışmayan cihazlarda bluetooth kontrol yazılımı kutusu ile taşınır. Bu durumda, cihazın bluetooth imzası kutudadır ve her iki kulaklık bağımsız olarak kullanılabilir.
Bluetooth kulaklıklar, kendi kontrol yazılımlarına da sahip olabilirler. Bu yazılımlar üzerinden yazılım güncellemeleri yapılabilir, equalizer ayarları yapılabilir veya üreticinin size sağladığı diğer özelleştirmeler mümkün kılınır.
Kulak içi modellerin, kapalı tasarım (silikon veya köpük kanal tıkaçları) ya da açık tasarım (kanal içine kadar uzanmayan) olarak tasarımsal farkları vardır. Kapalı tasarım kulaklıklar, bas ağırlıklı düşük frekans sesleri duymak istediğinizde, ANC (aktif gürültü giderme) teknolojisini istediğiniz zaman çok verimlidir. Ayrıca körlüğün bir ihtiyacı olarak, etraftaki düşük frekans sesler (kamyon gürültüsü) motor ağırlıklı dış alan sesleri de dahil, ekran okuyucunun sesini kaybediyorsanız da faydalıdır. Hoparlör ile kulağınız arasındaki mesabe kısaldığı için tiz sesleri daha rahat duyabilirsiniz.
Açık tasarım kulaklıklar, ağırlıklı kullanımınız kapalı alan kullanımıysa, kulak kanalı yapınız kapalı tasarım kulaklıkların tutunması için yeterli değilse ek olarak enfeksiyona çok yatkın bir kulak yapınız varsa tercih edebileceğiniz kulaklık tipleridir. Tabi bütün bunlara karşın, kulağınızdaki konforu sizin için önemli bir tercih olabilir. Şunu bir not olarak vermeliyim, bluetooth kulaklıklar ile kulaklıklar uzun süre kulakta kalmak üzere tasarlanmaya başladılar. O yüzden geçmiş deneyimlerinizden daha iyi bir kapalı tasarım veya açık tasarım deneyimi olabilir. Kapalı tasarım kulaklık sahibi olduğunuzda, silikon uçları köpüklerle değiştirmek, kulağınıza uygun kulaklık uçlarını seçmeye çalışmak gibi şeyleri deneyin. Ek olarak, kulak uçları aynı kulaklık için kısa ve uzun olarak farklı alternatiflere sahip olabilirler.
Kafa üstü kulaklıklar, tws kulaklıklar kadar zorlu bir mühendislik süreci geçirmezler. Açık tasarım, kulağınızın üzerinde duran ve kapsül tasarım, kulağınızı çevreleyen ortası boş yastıkları olan kulaklıklardır. Kafa üstü Bluetooth kulaklıklar, fizik kanunlarının doğrultusunda daha geniş ses aralıklarını size sunabilirler. Dışarıya biraz daha fazla ses taşırmaya meyillidirler; ama suni deri yastıklar ile pasif gürültü giderme, elektronik olarak gürültü giderme (ANC) ve hafızalı köpükten yastıklar ile sizin rahatınız için tasarım öğelerini barındırırlar.
TWS kulaklıklara göre daha uzun süre kulakta durmak üzere tasarlanmışlardır. Bununla birlikte, Kafa üstü bluetooth kulaklık değil de kafa üstü kablosuz kulaklık olarak bakış açımızı genişletirsek, farklı durumlar ortaya çıkar.
Piyasada bulabileceğiniz kulaklıkların çok büyük kısmı belli ses aralıkları ve görevler için özelleştirilmiştir. Bluetooth teknolojisi iyi ses ve mikrofon kalitesi arasında karar vermeyi gerektirdiği için, profesyonel kulaklıklar, konuşma ve konferans görevleri için daha orta tonları veren frekans aralığına ayarlıdırlar. Profesyonel kulaklıklar da aynı zamanda mobil cihaz ağırlıklı kullanım ön görüldüğü için mikrofon frekansı ve ses şiddeti, GSM teknolojisinin standartları ile sınırlandırılmıştır. Profesyonel kulaklıklar, bluetooth yanı sıra USB alıcısı ile daha geniş bir kablosuz bant aralığına çıkarlar ve mikrofon performansı için avantaj elde ederler.
Profesyonel kulaklıkları toplam piyasanın %30’u olarak kabaca sınırlarsanız, geri kalanı çeşitli karakterlerde müzikler dinletmeyi planlarlar. Ekonomik olarak değerlemeleri arttıkça üzerindeki ses elemanlarının yetenekleri artar, fakat High-End kulaklık denilen kablolu amflikatör ile güçlendirilen kulaklıklar kadar değildir. Üstelik bluetooth kulaklıklar, belli karaktere sahiplerdir; o yüzden High-End kulaklıklar kadar özelleştirilemezler. Gene de bluetooth kulaklıklar, piyasadaki yaygın müzik platformlarının yayın yaptıkları standartlarda iyi müzik dinletirler. Farklı markaların ses karakterleri onların imzası konumundadır; ancak üst seviye müzik kulaklıkları genel de sizin birçok özelleştirmenize cevap verebilirler. Unutmayın, bu tip kulaklıklarda da mikrofon öncelikli değildir. Mikrofon verimli bir alan kullanımı için GSM veya VFX teknolojisinin tek kanallı aktarım standartlarını desteklemek için kullanılır.
Biraz da gecikme ve codec konularına bakalım.
Öncelikli olarak, Bluetooth teknolojisinin yapısından dolayı kulaklıklar minimal bir gecikmeye sahiptir. Minimal diyorum, burada vurgulamak istediğim her bluetooth kulaklığın mutlaka bir gecikme oranı ile geldiği gerçeğidir. Bluetooth teknolojisinin gene yapısı gereği, aslen müzik dinlemeye ve telefonla konuşmak için gerekli bant genişliğine sahip değildir. Bant genişliğinden kastım, market kasalarında ürünleri yerleştirdikten sonra, barkod okuma alanına doğru hareket ettirilebilen bant yapısını düşünün. Bant ne kadar genişse ürünleri o kadar rahat yerleştirirsiniz. Aksi halde, üst üste dizelim, okuyucunun önüne geldikçe işleri düzene koyarız tarzı müdahaleler olur.
Bluetooth bant genişliği, aslen 300 KB kadar verileri anlık olarak aktarmaya uygundur. Kabaca hesap yaparsanız, 300 * 8 2400 yapar ki, gene de kabaca hesaplarsak, 2.4 MBPS bir hızdır ki, Gerçek değerler bunun 3'te biri kadardır. Bu yalnızca laboratuvar ortamında kusursuz sinyal aralığında aktarılabilen verilerdir. Bluetooth verisini bozabilen florasan lambalar bile vardır. Ortamın sinyal soğurma özellikle, ortamdaki sıvı hacminin ne kadar yer kapladığı vs. gibi saçma sapan faktörler bulunmaktadır.
Bluetooth bu kadar problemli bir teknolojiyken, bu teknolojinin evrenselliğinin hatırına birtakım yollar bulunarak mızrağı çuvala sığdırmaya çalışıyorlar. Peki nedir bunların başında gelen?
Kodekler. Okunduğu gibi yazıyorum, çünkü tam olarak anlaşabildiğimizden emin olmalıyım.
Kodek, paketleme (EnCoding), paketten çıkarma (Decoding) kurallarını belirleyen standartlardır. Bluetooth'un dar bant genişliğine muhteşem müziklerinizi sığdırmak ve telefonla konuşurken rahatça odada daire çizebilmemizi kolaylaştırmak için (ayağa kalktığımızda telefonun fırlamayacağını garanti etmek amacıyla) alınan ve verilen veriler belli kurallar ile sıkıştır. Bu paketin nasıl yapılacağını ve nasıl açılacağı ise standartlar ile belirlenir.
Bu standartlara örnek olarak, AAC, APTX, SBC gibi verebiliriz.
SBC, a2bt gibi protokoller Bluetooth'un doğasında olan protokollerdir; fakat AAC, APTX gibi standartlar markalar tarafından geliştirilir ve onları en iyi çalıştıran, markanın ürünü ne kadar desteklediği ile ilgilidir.
Kısaca AAC Apple tarafından desteklenen bir protokol, APTX ise Qualcomm tarafından lisanslanan bir teknoloji.
AAC, Android işletim sisteminde olsa bile, bu teknolojiye en çok sahip çıkan Apple ve bu teknolojiyle en başarılı sıkıştırmaları yapan Apple. Öyle ki, Airpods kulaklıkları Apple ekosisteminde kullandığınızda, potansiyelinin çok üstünde ses kalitesi verdiğini, mikrofon kalitesinin standart bir bluetooth kulaklığa göre daha iyi olduğunu, gecikmenin ise Braille yazarken tepkisiz kalmayacak kadar iyi olduğunu kullananlar bilir. Bu yalnızca Apple ekosistemi içerisinde geçerlidir. Windows 10 21H1 ile ve daha üzeri Windows 10 ve Windows 11 sürümlerinde AAC Desteği Microsoft tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Bundan dolayı gecikme ve ses kalitesi gibi yavaş yavaş Apple ekosistemine özgü güzellikler Windows tarafından da kullanıma sunulmuştur. Bunun sebebi, AAC'nin zannedildiğinin aksine Apple'a özgü bir teknoloji olmaması ve paketleri okuma ve açma işlemlerinin oldukça hızlı ve anlık yapılabilmesidir.
Qualcomm APTX desteği her QualComm işlemcili Android telefonda tam olarak desteklenemediği gibi, bu destek sürekli bozulabilmekte ve nerdeyse her Android güncellemesinde yeniden sağlanmaktadır. Buna karşın Android kullananların, bazı Samsung kullanıcıları hariç (o cihazlarda Samsung'un kendi işlemcisi bulunur), APTX desteği aramaları gereklidir. Hatta APTX Lov Lacenty alt teknolojilerine bakarlarsa daha gecikmesiz bir deneyim elde edebilirler. Bazı Samsung cihazlarda AAC'nin iyi bir sürümü desteklenir ve bu kitle son derece şanslıdır; AAC ekran okuyucu kullanıcıları için büyük avantaj. AAC konuşma seslerini sıkıştırmak için özel bir beceriye sahiptir. APTX lov Lacenty modunda bile oyuna odaklandığı için konuşma sesi gibi düzensiz sesleri ele almak yerine, patlama, müzik gibi düzenli ses aralıklarını takip eder. Bunlar, buraları okudukça hadi lan diyeceğiniz bilgilerdir; fakat bu kulaklıkları yeterince deneyenler bana hak verecektir.
Hadi şimdi bu kadar şeyi söyledikten sonra size bir güzellik yapayım. Apple'ın AAC'sini deneyip, iyi çalıştığını gördüğüm markaları sıralayayım hatta modeller ile.
Başta Airpods'lar tabi ki, Piyasanın en iyi hoparlörüne en iyi mikrofonuna ve en iyi piline sahip değiller; fakat kendi ekosisteminde en iyi çalışanlar bunlar. Bu tam olarak Apple'ın diğer üreticilere açmadığı birtakım standartlar ile mümkün hale geliyor.
Edifier TWS200 Plus, Bu markanın en iyi modeli değil tabi ki, buna karşın Edifier markasının ses tecrübesi AAC kodeğini çok iyi işlemesini sağlıyor. TWS 200 ise benim bizzat denediğim model. Mikrofonu AirPodsları aratmayacaktır. Bağladığınızda sesinizin tonu değişir; fakat olumsuz yönde değil. Hele İphone 7 ve üzeri cihazlar kullanıyorsanız bu cihazdan mutlu olacaksınız.
Senheiser, marka olarak komple tercih edebileceğiniz bir ürün ailesine sahip. Hem kafa üstü hem de kulak içi kablosuz kulaklıklarda, Apple'ın AAC paketini kullanabiliyor. Dikkat, mikrofonlar her modelde muhteşem değil. Youtube de birkaç örnek dinledikten sonra almalısınız.
Jabra, bu ailenin çocukları bazı modellerinde Apple ile oldukça iyi geçiniyorlar. Elite 85 ve 75 ailesi denediğimde beni üzmeyen modellerdi. Daha aşağıda Apple ile sadece SBC ve a2BT üzerinden haberleşen cihazlar var; fakat burada jabranın bluetooth kulaklık işini iyi bilen mühendislerinin becerilerinin konuşup, hoparlör kalitesini aramaların sıkıştırıldığı minimum aralığa çekip, mikrofona bant genişliğinde yer açmak gibi hileleri var.
Peki bluetooth kulaklık incelemelerinde karşılaştığınız terimleri ve bu yazıdaki anahtar kelimeleri bir arada bulmak ister misiniz?
ANC: Aktif gürültü giderme teknolojisi (elektronik gürültü temizleme sistemi), temel olarak etraftaki seslerin negatifi bir gürültü üreterek dış ortamdan izole olmanızı sağlar.
Aktif gürültü temizleme (cvc gibi): ANC’den farklı olarak, karşı tarafa iletilen sesin etraf gürültüsünden temizlenebilmesini ifade eder. Burada da sesleri frekans bazında filtreleme ve negatif ses ile ses aralığından sesleri çıkarmak gibi 2 farklı teknik ile çalışılır.
Pasif gürültü giderme: kapalı tasarım tws ve kapsül tasarım kafa üstü kulaklıklarda, hiçbir teknoloji kullanılmadan ve herhangi bir şey çalınmıyorken, ürünün sahip olduğu fiziksel yapısı ile etraftaki gürültüyü kesebilme becerisidir.
Transfer an, Hear True, farkındalık veya şeffaflık modu: Birkaç farklı isim ile ifade edilir, bütün mesele kapalı tasarım tws ve kapsül tasarım kafa üstü kulaklıkların, etraftaki sesleri kulağınıza verebilme yeteneğidir. Bu teknoloji farklı markalarda farklı şekillerde çalışır ve isimlendirilir.
LDAC: Bluetooth ile cihaz kimliğini doğruladıktan sonra, daha geniş bantta ses aktarılmasını sağlayan bir teknolojidir. Bu teknoloji tek yönlüdür. Yani mikrofonlar için değil, daha çok dinlenen ses için kaliteyi artırmayı hedefler.
Yorumlar
Bu yazı için henüz yorum yok.
Yeni Yorum