Bilişim bülteninin 25. Sayısından herrkese selamlar. 2024 yılının bu ilk bülteninde, tüm izleyicilerimize ve bülten ekibimize mutlu yıllar diliyerek başlamak istedim yazıma.
Win11 çıktığından beri birçok kullanıcı, bu yeni işletim sistemini kullanmaya başlama konusunda farklı kararsızlıklar yaşıyor. Bu yazımda bu konudaki görüş ve izlenimlerrimi yazarak, izleyicilerimizin bu kararsızlıklarından kurtulmalarına yardımcı olmak istedim.
Fanatik tutuculuk
Aslında,her yeni windows sürümü çıktığında geçiş yapmakta birr kararsızlık dönemi oluyor ve bu da normal bir durum. Bu konuda anlayamadığım şey, neredeyse fanatizim boyutunda bir direniş ve tutuculuk gözlemliyor olmam.
windows xp çıktığında geçiş yapmak istemeyen arkadaşlar, tanımadıkları bu sürüme bir anda sanki düşman oldular ve kötülemeye başladılar. Uzun süren bir win98 fanatizmi yaşandı. Sonunda xp’ye geçmek zorunda kaldıklarında önceki fanatizmden eser kalmadı. Aynı şeyi win7’ye geçişte de izledim. Yıllarca xp kullanmış olanlar bu kez de win7’ye savaş ilan ettiler ve xp’de ısrar ettiler. Win10’da da aynısı oldu. Sanırım bu eskide direnme, bu tutuculuk hep böyle sürecek. Keşke bu tutuculuğu fanatizm boyutlarında sergilemesek.
Win11 çıktığında o kadar katı bir direniş ve fanatizm gözlemedim doğrusu. Sanırım bunda iki sürüm arasındaki görünür farkların daha az olmasının ve her bilgisayara win11 kurulamamasının etkisi var. Evet, win11 her bilgisayara kurulamıyor. Win11 kurulabilmesi için, bilgisayarlarda tpm adlı bir güvenlik aygıtının ve buna bağlı yazılımsal ayarların bulunması ve ses ve görsel akışları düzenleyen direct x adlı bir sistemin son sürümünü destekleyen donanımsal yapının bulunması gerekiyor. Yeni üretim tüm bilgisayarlar bu gereksinimleri karşılıyor ve çoğu zaten win11 kurulu olarak satılıyor. Böyle bir bilgisayarı edinen kullanıcıların bir kısmı, win11 sürümünü kullanmaya devam etme konusunda çekinser kalırken, bazı win10 kullanıcıları da bilgisayarları desteklemese bile win11 sürümünü denemek için bazı yollara başvuruyor.
Bu sayı ve sonraki birkaç sayıda bu iki sürüm arasındaki temel farkları inceleyip, onaylanmayan yöntemlerle win11 kullanmaya çalışmanın sonuçlarını konuşacağız. Böylece bu konulardaki soruları ve çekinceleri yanıtlamış olacağımızı umuyorum.
Neler yeni?
Win11 görev çubuğu
Win11, görev çubuğundaki bazı değişiklerle geldi. Bunlardan ilki, her zaman sol alt köşede olmasına alıştığımız başlangıç düğmesinin, ortaya alınması. Tabii bunu beğenmeyenler, ayarlar / kişiselleştirme / görev çubuğu bölümünden eski haline getirebilirler. Gerçi biz görme engelliler başlangıç ekranı için klavyedeki windows tuşunu kullanıyoruz ama, masaüstünden tab basarak ilerlediğimizde duyduğumuz ilk ögenin başlat düğmesi olmasına da alışmıştık.
Görev çubuğundaki ikinci değişiklik pencere ögeleri bölgesi. Burada şimdilik hava durumunu görüyoruz ama, burasının zamanla zengin alternatiflerle kullanılabileceği söyleniyor. Masaüstünden tab basarak ilerlediğimizde hava durumunu bildiren bir bölgeyle karşılaştığımızı anımsarsınız sanırım.
Görev çubuğunda bunların dışında sohbet, arama, copilot gibi simgeler de yer alıyor. Bunlar win10’da da karşımıza çıkıyordu.
Görev çubuğunda görünmesini istemediklerinizi kaldırmak için eskiden bu simgelerden birinin üzerinde sağ tıklayarak veya uygulama tuşuna basıyorduk ama şimdi ya başlangıç düğmesine sağ tıklayıp veya uygulama tuşuna basıp ozellikleri seçiyoruz (bunun için alt + enter da basabiliriz), ya da ayarlar / kişiselleştir / görev çubuğu yolunu izlememiz gerekiyor.
Görev çubuğundaki değişiklikler arasında masaüstünü göster düğmesinin kaldırılabilmesi, sistem tepsisindeki gizli ögelerin, bu bölümün en başındaki bir düğme ile gösterilmesi, (bunu yaptığınızda artık sadece gizli ögeleri görüyorsunuz. Esc basınca da tekrar gizleniyorlar.) ve dokunmatik klavye, kalem gibi simgelerin yukarıda anlattığım görev çubuğu ayarları bölümünden gösterilip gizlenebilmesi de sayılabilir.
Sözü biraz uzattım sanırım. Neyse. Sonraki sayıda copilotu anlatarak devam edelim. Görüşmek üzere.
Yorumlar
Bu yazı için henüz yorum yok.
Yeni Yorum